Merkez Bankası, son açıklamasında finansal piyasaları dengelemek ve para politikasının etkinliğini artırmak amacıyla bankaların zorunlu karşılık oranını %12’ye çıkardığını duyurdu. Bu adım, ekonomik ortamda artan belirsizlikler ve enflasyonist baskılar karşısında likidite yönetimi ve risk kontrolü stratejilerinin güçlendirilmesi hedefiyle alındı. Yetkililer, bu kararın finansal istikrarı sağlamak ve bankacılık sektörünün dayanaklılığını artırmak için atılmış önemli bir adım olduğunu belirtiyor.
Yeni uygulama ile bankaların mevduatlarının belirli bir yüzdesini merkez bankasında tutmaları zorunlu hale geliyor. Böylece, bankalar kısa vadeli kredi artışlarını sınırlayarak, finansal sistemdeki aşırı likiditeyi kontrol altında tutmayı hedefliyor. Merkez Bankası yetkilileri, “Ekonomide yaşanan dalgalanmalar ve enflasyon risklerinin göz önüne alınması bakımından, bankaların sermaye yapısını güçlendirmek adına bu adım elzem hale gelmiştir. Bu uygulama, piyasalarda istikrarı sağlamak için gerekli olan önleyici tedbirlerin bir parçasıdır,” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Uzmanlar, zorunlu karşılık oranındaki artışın, bankaların kredi verme kapasitesini kısıtlayabileceğini, ancak uzun vadede ekonomik dengelerin korunması açısından faydalı olacağını ifade ediyor. Finansal analistler, “Bu uygulamanın kısa vadede piyasada temkinli bir yaklaşımı beraberinde getireceğini, ancak orta ve uzun vadede finansal istikrarın sağlanması açısından önemli katkılar sunacağını” belirtiyor. Özellikle enflasyonun kontrol altına alınması ve sermaye piyasalarındaki aşırı dalgalanmaların önlenmesi konusunda bu adımın olumlu etkileri bekleniyor.
Bankacılık sektöründeki yetkililer, uygulamanın doğru yönetilmesi halinde kredi piyasasında daha sağlıklı bir büyüme ve sürdürülebilir finansman kaynaklarının oluşacağına inanıyor. Ancak bazı eleştirmenler, yeni oranın kısa vadede kredi maliyetlerini artırarak işletmeler ve tüketiciler üzerinde baskı oluşturabileceğini öne sürüyor. Merkez Bankası’nın uygulamaya ilişkin detaylı düzenlemeleri yakından takip ettiği ve gerektiğinde ek önlemler alarak piyasa dengesini koruyacağı belirtildi.
Bu düzenlemenin, küresel finansal belirsizliklerin ve yerel ekonomik risklerin arttığı bir dönemde, bankacılık sistemine olan güveni tazelemek amacıyla yapıldığına dikkat çekiliyor. Uzmanlar, Merkez Bankası’nın atacağı diğer adımların da benzer stratejiler çerçevesinde şekilleneceğini ve finansal sistemdeki istikrarı sağlamak için kapsamlı reformların devam edeceğini söylüyor.