Küresel piyasalar, son dönemdeki ekonomik gelişmelerin ardından pozitif bir seyir izlemeye devam ediyor. Hem gelişmiş ekonomilerdeki toparlanma hem de gelişen piyasaların büyüme beklentileri, dünya çapında finansal piyasalarda olumlu bir hava oluşturdu. Yatırımcılar, küresel ekonominin yeniden güçlü bir büyüme patikasına gireceği yönündeki iyimserlik ile riskli varlıklara daha fazla yöneliyor.
ABD ve Avrupa borsalarında son haftalarda gözlemlenen yükselişler, küresel piyasalardaki iyimser havanın en belirgin göstergeleri arasında yer alıyor. ABD hisse senetleri, güçlü şirket bilançoları ve ekonomiye ilişkin olumlu verilerle değer kazanırken, Avrupa’daki ekonomik toparlanma süreci de piyasalara yansıdı. Avrupa Merkez Bankası’nın faiz oranları konusundaki politikaları ve ekonomik destek paketleri, yatırımcıların güvenini artırdı.
Asya borsaları da küresel pozitif havadan nasibini alarak değer kazandı. Çin, Hindistan ve diğer Asya pazarlarındaki büyüme oranları, küresel ticaretin artmasıyla birlikte yükseldi. Özellikle Çin’in iç talebi artırmaya yönelik politikaları ve endüstriyel üretimdeki iyileşme, Asya piyasalarını destekleyen faktörler arasında yer aldı. Asya’nın üretim gücü ve ticaret hacmindeki büyüme, dünya çapında ekonomik dengeleri olumlu etkiliyor.
Emtia fiyatları da küresel ekonomik iyileşmenin bir yansıması olarak yükseldi. Petrol ve altın gibi emtialar, talep artışı ve jeopolitik faktörlerin etkisiyle değer kazandı. Petrol fiyatlarındaki artış, özellikle enerji sektöründe iyimser beklentilere yol açarken, altın fiyatları da güvenli liman olarak görülen varlıklara olan talebin artmasına bağlı olarak yükseldi.
Döviz piyasalarında ise gelişmekte olan ülke para birimlerine olan talep arttı. Özellikle Türk Lirası, Brezilya Reali ve Güney Kore Wonu gibi gelişen piyasa para birimleri, küresel piyasalardaki pozitif havadan faydalandı. Bu durum, gelişmekte olan ülke ekonomilerinin iyileşen dış ticaret dengeleri ve yabancı yatırım çekme kapasitesine olan güveni artırdı.
Küresel piyasalardaki bu pozitif hava, ekonomik büyüme beklentilerinin güçlendiği bir dönemi işaret ediyor. Ancak uzmanlar, piyasalardaki bu yükselişin sürdürülebilir olup olmayacağını değerlendirmek için, özellikle jeopolitik riskler, enflasyonist baskılar ve merkez bankalarının faiz politikalarının ne yönde şekilleneceğini yakından izliyor.
