ABD ve Çin Ticaret Görüşmelerine Devam Ediyor: TikTok ve Tarifeler

ABD ve Çin, yıllardır süregelen ticaret savaşlarının etkisi altında, ekonomik ilişkilerini yeniden şekillendirmek üzere Madrid’de bir araya geldi. Bu müzakereler, yalnızca iki ülkenin ticaret trafiğini değil, aynı zamanda uluslararası ekonomik dengeleri de etkileyebilir. Görüşmelerin ana gündem maddeleri arasında TikTok uygulaması ve uygulanan tarifeler yer alıyor. Özellikle ABD’nin Çin’e uyguladığı yüksek tarifeler, global ticaret dengelerini ciddi şekilde sarstı. Ancak iki ülke arasında sağlanan geçici ateşkeslerle birlikte, ilişkilerde bir miktar istikrar sağlanmış durumda.

Görüşmelerin aciliyeti, Trump yönetiminin uyguladığı tarifelerin süresinin dolması ile daha da artmış durumda. Kasım ayında sona erecek olan bu süre, ticaret görüşmelerinin önemini artırıyor. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer, ABD’nin müzakere heyetine liderlik ederken, Çin’den He Lifeng ekonomik politikalar için başkanlık ediyor. Görüşmelerde, sadece ticaret meseleleri değil, aynı zamanda ulusal güvenlik konuları da masaya yatırılıyor. Bu bağlamda TikTok’un durumu kritik bir konu olarak öne çıkıyor.

Çin’in Xinhua ajansı, tarafların ticaret meseleleri hakkında kapsamlı bir tartışma yapacaklarını bildirmiştir. Özellikle ABD’nin tek taraflı tarifeleri ve ihracat kontrolü uygulamaları, her iki ülke için hassas bir nokta. Donald Trump, TikTok’un Çinli sahibi ByteDance’den ayrılmasını gerektiren yasayı uygulamak için son tarihe yaklaşırken, bu durum TikTok’un ABD’deki geleceğini belirsiz kılıyor. Görüşmelerin ilk günü altı saatten fazla sürdü ve bu süre zarfında birçok stratejik konu ele alındı. Bessent’in, Trump ile birlikte Londra’ya bir devlet ziyaretine katılması bekleniyor. Bu durum, ABD’nin uluslararası ticaret ilişkilerinin yeniden şekillendirilmesi açısından önemli bir adım olabilir.

ABD, 2023 yılı itibarıyla ticaret politikalarını güncellemeye çalışıyor. Trump’ın uyguladığı karşılıklı tarifeler, birçok ülke ile ticaret görüşmelerini zorlaştırdı. Ancak, Çin ile yapılan görüşmeler daha karmaşık bir hal aldı. Nisan ayında Trump, Çin’e %145 oranında tarife uygulamıştı; sonrasında bu oran %30’a düşürüldü. Bu duruma karşılık, Çin de ABD ürünlerine %10 tarife getirdi. Son gelişmeler arasında, Çin’in ABD’den yapılan belirli mikroçip ihracatlarını incelemeye alması dikkat çekiyor. Aynı gün, ABD Ticaret Bakanlığı da Çinli çip şirketlerini ticaret yasakları listesine ekledi. Bu gelişmelerin müzakerelerde ek baskılar yaratması bekleniyor.

İki ülkenin ekonomik güçleri, global ticaretin yönünü belirlemede büyük bir rol oynuyor. 2023 yılı itibarıyla Çin, ABD’ye olan ihracatını yaklaşık %15 oranında azaltmış durumda. Ancak, Güneydoğu Asya, Afrika ve diğer bölgelerle olan ticaret ilişkileri giderek güçleniyor. 2025 yılı itibarıyla Çin’in, geçen yılki 1 trilyon dolarlık ticaret fazlasını aşması bekleniyor. Öte yandan, Çin’in iç ekonomisinin ticaret savaşlarından olumsuz etkilendiği gözlemleniyor. Çin hükümeti, aşırı kapasiteye sahip endüstrilere yapılan yatırımları teşvik etmiyor. Bu yaklaşım, yerel üreticilerin rekabet gücünü korumalarına yardımcı olmayı hedefliyor.

Gelecek ay, Trump ve Çin lideri Xi Jinping’in bir araya gelmesi bekleniyor. Bu görüşme, iki ülke arasındaki ticaret ilişkilerinin geleceği açısından kritik bir dönemeç olabilir. Ayrıca, Trump’ın Çin’e yapacağı olası bir ziyaret, iki ülke arasındaki ilişkilerin seyrini değiştirebilir. Ticaret müzakereleri, yalnızca ekonomik ilişkilerin değil, aynı zamanda iki ülkenin jeopolitik dengelerinin de yeniden şekillendirilmesine olanak tanıyabilir.

Sonuç olarak, ABD ve Çin arasındaki ticaret görüşmeleri, iki ülkenin ekonomik ilişkilerini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. TikTok’un durumu ve tarifeler üzerine yapılan tartışmalar, global ticaret dinamiklerini etkileyecek önemli faktörler arasında yer alıyor. İki ülkenin de karşılıklı olarak sağlıklı bir ticaret ilişkisi kurabilmesi, sadece kendi ekonomileri için değil, aynı zamanda global ekonomik istikrar için de kritik öneme sahiptir. Bu tür görüşmelerin sonucunda, uluslararası ticaretin geleceği ve dünya ekonomisinin yönü büyük ölçüde şekillenecektir.